Anasayfa İletişim
ANASAYFA DİKAB İHL İLAHİYAT DHBT DİB-MBSTS İSLAMİYET DİNİ RPOGRAMLAR Çocuklara Özel ZİYARETÇİ DEFTERİ
Not:
yapımdayız....Sitemize Destek Olmak İçin Reklamlarımızı Tıklayın...
 

İMAM HATİP LİSESİ, İLAHİYAT, DİKAB, YLSY İLAHİYAT, ARAPÇA, FIKIH, TEFSİR, SİYER, İSLAM TARİHİ

Süresiz Çözüm Kur’an ve Sünnetindir

Mehmet AKMEŞE / İlahiyatçı Yazar

Mehmet AKMEŞE / İlahiyatçı Yazar




إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

‘’Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.’’(1)

Bütün zamanların yegâne saadet kaynağı olan İslam Dini, bütün insanlığı kardeş ilan ederek; sevginin, merhametin, barışın, yardımlaşmanın, beraberliğin, kısacası saadetin ve mutluluğun kapısını beşere açmıştır. Kimin haddine bu kapıyı kapamak! Dünden değil, ne de bugünden, bizler kardeşiz hem de ezelden! Bizler “Kendiniz için istediğinizi mümin kardeşiniz için de istemedikçe kâmil mümin olamazsınız…”(2) buyuran ve ayetin ifadesiyle ‘’Hevadan (arzusuna göre) söylemiyor’’(3) buyrularak, ilahi kudret tarafından tasdik edilen ve her an vahyin kontrolünde olan bir peygamberin ümmeti olarak; kardeşliğimizi bölmeye çalışanlara, aramıza nifak, kin ve adavet tohumlarını ekmeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Bizim çözümümüz: Kur’anın ve Sünnetin beyanıyla ‘’KARDEŞLİĞİMİZDİR’’.

İslam Dininin özünde yatan kardeşlik hakikatini, yüreğine dökülen hakikat dizeleriyle dile vuran hakikatbin zat Sad-ı Şirazi:

‘’Adem oğulları bir vücudun uzuvları gibidir

Çünkü bir cevherden yaratılmıştır hepsi

Ne zaman ki, bir uzva bir dert erişse

Diğer uzuvlarında kalmaz huzuru

Ey sen ki başkalarının mihnetinden elem duymazsın

Sana adam demek hiç layık olur mu?’’

Sadırlara süzülen bu ilahi hakikat’ ı veciz ifadeler ile satırlara dökerek, İslam dinin emrettiği kardeşliği bütün dünyaya haykırmıştır.

İnsanlık Kur’an ve sünnetin gerçek manada muhatabı olabilirse, işte o zaman gerçek manada kardeşliğin ve barışın reçetesini elde ederek, süresiz bir çözüme kavuşmuş olur. Üstad Said Nursi (rad) “Dünya yaşlandıkça Kur’an gençleşiyor.” dediği gibi, beşerin saadeti ancak ve ancak bütün asırlara bakan ve bütün zamanlarda beşere saadet yolunu gösteren Kur’an ve Kur’anın emirlerini zatında en güzel yaşayan ve beşere en güzel örnek olan; Hz. Aişe annemizin “O, yürüyen bir Kur’an’dı, Kur’an’a bakarsanız onu görürsünüz, onu görürseniz Kur’an’ı okursunuz.” diyerek onu böyle ulvi bir mana ile tavsif eden ve en güzel vasıflara sahip olan Hz. Muhammed (sav)’ in sünnetine tabi olmak ile olacağı gündüzde güneş kadar zahirdir. Buna delil ise her şeydir. Evet, bütün sorunlara çözüm Kur’an ve sünnette mevcuttur. Ömrünü hakka adamış ve ömrü boyunca hakkı haykırmış olan hakikat şairi Mehmet AKİF (rah):

‘’Beşerin derdine dermandır Kur’an,

Onsuz canavardan da beterdir insan...’’

Diyerek bu hakikat’ın ayrı bir sesi olmuştur. Hangi birini örneklesin kelimeler, inanın kâinattaki zerreler adedince deliller bu gerçeği ispat eder. ‘’ Beşeri, dünyevî ve uhrevî saadete sevk edecek yalnız İslâmiyettir ‘’ (4)

’’Avrupa’nın asr-ı âhirde en meşhur bir filozofu Prens Bismark diyor ki:

“Ben bütün kütüb-ü semaviyeyi tetkik ettim. Tahrif olmalarına binaen, beşerin saadeti için aradığım hakikî hikmeti bulamadım. Fakat Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselâm) Kur’ân’ını umum kütüplerin fevkinde gördüm. Her kelimesinde bir hikmet buldum. Bunun gibi beşerin saadetine hizmet edecek bir eser yoktur. Böyle bir eser, beşerin sözü olamaz. Bunu ‘Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselâm) sözüdür’ diyenler, ilmin zaruriyatını inkâr etmiş olurlar. Yani, Kur’ân Allah kelâmı olduğu bedihîdir.”(5) İşte böylesi bir rehber, böylesi bir reçete elimizde varken hangi çılgın bize zincir vurabilir, hangi nasipsiz bizi bir birimize düşman edebilir. İnsanlık onurunu bize kazandıran İslam Dininden İlhamını alan Akif ne güzel söylemiştir.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.

 

Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Evet, ben karınca misali, elimden geleniyle bir şeyler yazmaya çalıştım, tek isteğim Kur’an ve sünnete sarılarak aramızdaki sevgi ve kardeşliği, barışı tesis etmek. Bir birimize dua edelim, bir birimize sahip çıkalım. Kusurları arayan değil, örten olalım. Son söz, Kur’an’dan ilhamını alan Said Nursi (rad)’ın:

"Mü’min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için, nass-ı hadîsle, ' Üç günden fazla mü’min mü’mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek.'’(6)


  1. HUCURÂT - 10
  2. Buhari, İman, 13
  3. NECM - 3
  4. Risale-i Nur- Hutbe-i Şamiye, s. 36-38
  5. Risale-i Nur- Hutbe-i Şamiye, s. 36-38
  6. Risle-i Nur Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas

MEHMET AKMEŞE



kaynak:http://www.dinihaber.org/suresiz-cozum-kuran-ve-sunnetindir-5103yy.htm

Son Bir Ay 19922 ziyaretçikişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol